Kanser, hücrelerin kontrolsüzce büyüyüp çoğalmasıdır. Ülkemizde ve dünyada her geçen gün artmakta, 2020 yılında yıllık kanser hastası sayısının 15 milyondan fazla olacağı tahmin edilmektedir. Kötü beslenme, hareketsizlik ve obezite kanser riskini arttırırken,  doğru beslenme, fiziksel aktivite ve ideal bir kilo bu riski %30-40 oranında azaltmaktadır. Özellikle sağlıklı beslenme mide, kolon ve meme kanserlerine karşı koruma sağlamaktadır. Yapılan araştırmalar sebze, meyve, tahıl ve beyaz et ağırlıklı beslenmenin kanserden koruduğunu, kızartılmış besinler, yağlı et, rafine şeker ve aşırı tuz tüketiminin ise kanser riskini arttırdığını göstermektedir. Siz de bu süreçte doktorunuzla görüşerek, kanserde beslenme konusunda sizi diyetisyene yönlendirmesini isteyebilirisiniz.

 

KANSER RİSKİNİ ARTTIRAN FAKTÖRLER KANSER RİSKİNİ AZALTAN FAKTÖRLER
Sigara ve alkol tüketimi Sigara ve alkol içmemek ve sigarasız ortamda yaşamak
Yüksek miktarda pestisit ve yapay kimyasallara maruz kalma Pestisit ve kimyasallara az maruz kalma
Kızartılmış besinler tüketmek Buharda veya ızgara da pişmiş besin tüketmek
Yağlı besinler tüketmek Günlük aldığınız enerjinin %30 undan daha azının yağlardan gelmesi.
Yetersiz posa alımı Günde 5-6 porsiyon meyve sebze tüketmek
Aşırı kırmızı et tüketimi Beyaz et, tavuk eti ve kurubaklagil ağırlıklı beslenmek.
Aşırı tuz ve tütsülenmiş besin tüketimi Az tuzlu besin tüketimi

 

Karbonhidratlar ve Kanser

Karbonhidratlar beslenmemizde ki temel enerji kaynaklarıdır. Özellikle şeker oranı yüksek karbonhidratlar (pirinç, patates, beyaz ekmek, şeker vb.) fazla tüketildiğinde kolon, rektum ve pankreas kanser riskini arttırmaktadır. Bu nedenle kanserden korunmak için karbonhidrat tercihinizin tam tahıl ağırlıklı olmasına özen gösterin. Tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, bulgur, kuru baklagiller, yulaf, taze sebze ve meyve gibi posa miktarı yüksek karbonhidratlar tüketerek kalın bağırsak ve rektum kanserine karşı koruyuculuk sağlayabilirsiniz.

Yağlar ve Kanser

Yağlar, vücudumuza en yüksek enerjiyi veren besinlerdir. Yapılan çalışmalar özellikle doymuş yağ asitlerinden ( iç yağı, margarinler, tereyağı gibi) zengin yağ tüketiminin kolon, meme, rektum, yumurtalık ve prostat kanser riskini arttırdığını göstermektedir. Bunun aksine omega-3 yağ asitleri (balık, ceviz, keten tohumu, fındık) ve oleik asit miktarı yüksek olan zeytinyağı tüketimi ise kanser oluşum riskini azaltmaktadır. Bu nedenle beslenmenizde haftada 2 gün balık, her gün 2 – 3 tüm ceviz, az yağlı süt, yoğurt, peynir tüketmeye ve yemeklerinizi zeytinyağı ile pişirmeye özen gösterin.

Proteinler ve Kanser

Proteinler, hücrelerin yapı taşları ve doku yıkımını onaran en önemli besin gurubudur. Yapılan araştırmalar hayvansal kaynaklı protein alımının özellikle yağı yüksek, işlenmiş et tüketiminin artmasının başta meme olmak üzere, mide, kolon, rektum ve pankreas kanser riskini arttırdığını göstermektedir.

Diyette protein alımınızı arttırırken;

  • Az yağlı ve kaymaksız süt, yoğurt, az yağlı peynir, az yağlı et, tavuk, balık tüketiniz.
  • Beslenmeniz de yumurtayı ihmal etmeyiniz
  • Kuru baklagiller ve tahıllar gibi bitkisel protein kaynaklarına da mutlaka günlük beslenme planınızda yer veriniz.

Kanserden korunmak kadar, kanser döneminde de sağlıklı beslenme tedaviye olumlu cevap alabilmeniz açısından çok önemlidir. Özellikle kemoterapi ve radyoterapi sürecinde yan etkilere bağlı beslenme bozuklukları kilo kaybına ve kanser kaşeksisine neden olabilmektedir.Bu nedenle böyle bir süreçte diyetisyen kontrolünde beslenmek, tedaviyi daha sağlıklı geçirmenizi sağlayacaktır.

 

 

 

 

 

Mesaj Gönder
Merhabalar :)
Diyetisyen Tuğçe Sert ile iletişime geç!