Diyetisyen Günlüğü Sık Acıkma Nedenleri

Yemek yedikten sonra hiç bir şey yememiş gibi hemen acıkıyorum, sürekli bir şeyler atıştırma ihtiyacı duyuyorum, doymama hissi çok sıklıkla yaşıyorum diyorsanız sık acıkmanızın farklı nedenleri olabilir. Bu türlü durumlar bazı sağlık sorunlarının veya bazı gıda maddelerinin doğru ve yeterli şekilde tüketilmemesi ile doğrudan ilgilidir. Diyetisyen tarafından hazırlanan beslenme programları, bu tür düzensizliklerin ortadan kaldırılması ve sağlıklı diyet yapılmasını sağlar. Sürekli açlık hissinin oluşmasının belli başlı sebeplerini aşağıda listeledim.

Reaktif Hipoglisemi;  Yemekten sonra halsizlik, el ayak titremesi, gün içerisinde sürekli tatlı isteği, uzun süre aç kalınca baş dönmesi, terleme, öfke ve kızgınlık gibi durumlar yaşıyorsanız hipoglisemi sık acıkma nedenlerinizden biri olabilir. Genellikle düzensiz ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmek, stres ve aşırı kafein alımı reaktif hipoglisemiyi tetikler.

İnsülin Direnci;  İnsülin pankreasın beta hücrelerinden salgılanan bir hormondur. Glukozun (şeker) hücre içine girmesini sağlayarak kandaki, şeker düzeyinin azalmasını sağlar. İnsülin direnci olan kişilerde, insülin glukozu hücre içine sokamaz ve kan şekeri yükselmeye başlar. Bu durum doymama hissine, sürekli tatlı yeme ihtiyacına, halsizlik ve yorgunluğa neden olur. Daha fazla bilgi almak için, diyetisyentugcesert.com/insulin-direnci/ linki üzerinden insülin direnci nedir ya da insülin direnci olan bir insan nasıl diyet yapmalıdır sorularına cevap bulabilirsiniz.

Hipotiroidi; Tiroid bezinin az çalışması ve tiroid hormonlarının az üretilmesine hipotirodi denir.  Bu hormon yetersizliği metabolizmanın yavaşlamasına kilo alımına neden olur. Vücutta yağlanmanın artması ve düzensiz beslenmeye bağlı olarak direnç ve hipoglisemi gelişir. Bu durum yine sık acıkmanıza neden olur.

Diyetisyen Görüşüyle Doğru Beslenme Şekli Nasıl Olmalıdır?

Yukarıda bulunan acıkma nedenlerini engellemenin en önemli yolu doğru beslenmektir.  Düzensiz beslenme, şişmanlık, hareketsizlik, stres ve glisemik indeksi yüksek besinler tüketmek hipogilsemi ve insülin direncini tetiklemektedir. Sağlıklı ve doğru bir beslenme ile, yaşam kalitesi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Diyetisyen tarafından kişiye özel olarak hazırlanmış diyet programları, dengeli ve sağlıklı bir beslenme için de önemlidir.

  • Az az, sık sık beslenin. Öğünleriniz arasında 3 saati geçirmemeye özen gösterin. Gün içerisinde 3 ana, 2 ya da 3 ara öğün yapmak kan şekerinizi dengeleyeceğinden hem hipogilsemi ve insülin direncini engeller, hem de metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olur.
  • Glisemik indeksi yüksek besinler (pirinç, patates, bezelye, muz, incir, mısır, havuç, beyaz ekmek vb.) kan şekerini aniden yükseltir ve aniden düşürür. Bu durum çabuk acıkmanıza neden olur. Bunu engellemek için düşük glisemik indeksli (tam buğday ekmek, bulgur, yulaf, kuru baklagil, sebze vb.) besinleri tercih etmeye özen gösterin.
  • Aşırı kafein alımı (çay, kahve, kola, sigara) kan şekerini dengesizleştireceğinden azaltılmalıdır.
  • Spor yapmak hem insülin direncinin düşmesi hem de metabolizmanın hızlanması için en önemli etkenlerden biridir. Bu nedenle haftada 150 dk spor yapmaya özen gösterin
  • Günde 2-2.5 litre su tüketmeyi ihmal etmeyin.

Hedefine profesyonel bir destek almadan ulaşmak bazen çok zordur, bu yüzden ben senin diyetisyenin olmaya hazırım. Ataşehir ilçesinde diyet kliniğimi ziyaret etmek istersen, diyetisyentugcesert.com sayfam üzerinden iletişim bilgilerime ulaşabilirsin.

Yorum Yaz

Mesaj Gönder
Merhabalar :)
Diyetisyen Tuğçe Sert ile iletişime geç!